Gezilecek Yerlerde Bugün : Beyrut
Lübnan son dönemlerin çalkantılı ülkesi...Aslında yıllar yıllar önce çokça ticaret yaptığımız ve bize manevi yakınlığıyla bilinen güzel bir ülke. İç çalkantıları, dışarıdan fazlasıyla etkilenmesi gibi bir sürü sıkıntıyla meşgul. Gerek Suriye, gerek Fransa ve İsrail gibi birçok etkenle uğraşıyorlar.
Biz 2016 yılının Mayıs ayında 2 günlük bir seyahat gerçekleştirdik Beyrut şehrine. Dedemin de bir dönem ticaret yaptığını öğrendiğim anda sevincim ikiye katlandı. Hiçbir araştırma yapmadan, tamamen doğaçlama bir şekilde şehri dolaştık. Her mahalleye, her sokağa ayak basmaya çalıştık. Öyle ki ilk günümüzde 25 kilometre yürüdük. Corniche adı verilen sahil şeridinde zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık bile.
Sokaklarda gelişigüzel kaybolurken zamanın izlerini taşıyan sürüyle bina, sokak ve cadde gördük. Ama neticede hayat devam ediyordu. Savaşla yıllardır iç içe geçen hayatlar...Son derece üzücü bir durum.
Buna rağmen; bir dönemi çok güzel geçirmiş olmalılar. Zira çok güzel yapılar ve eserler gördük Beyrut'ta. Bunun yanında; savaşın izlerini taşıyan ve sürekli teyakkuz halinde olan yerleri de görme fırsatımız oldu. Aslına bakarsanız; Beyrut hem geçmişi hem de şimdiyi yaşayan minik ve sevimli bir şehir. Tipik Ortadoğu diyebiliriz bu şehir için.
Solda yer alan bina, savaş öncesi bitmekte olan ve tamamlanamayan bir otel projesi. Bu şekide Beyrut'un simge binalarından biri haline gelmiş durumda. En sağdaki bina ise; tamamlanamayan otel projesinin hemen yanında son derece modern bir konut projesi. Biz gittiğimiz vakit son rötuşları yapılıyordu. Muhtemelen şu anda tamamıyla hazırdır ve kullanılıyordur.
Günlük hayatı simgelemesi açısından iki ayrı binayı ekledim ve ortalarındaki resim de tam anlamıyla bir 'kaos' fotoğrafı. Şehir son derece güzel olmakla birlikte, İstanbul trafiğini andıran bir keşmekeş söz konusu.
Yukarıdaki sanat eseri gibi onlarcasını sokaklarda görebilirsiniz. Tıpkı şehrin bazı bölümlerinin tel örgülerle çevrilerek askerlerin koruduğu alanlar gibi. Anlatmaya çalıştığım, bir yanda hayat devam ederken öte yanda hayatın acı gerçekleriyle yaşayan bir şehir var ortada.
Yine bunun yanında; son derece beğendiğim Beirut Souq var. Mimarisi ve mağaza tasarımlarıyla son derece modern bir yapı ve alışveriş merkezi.
Bir masal ülkesinden veya hayalden bahsetmek son derece yersiz. Zamanınız varsa, yüreğiniz yetiyorsa ve tabi ki yemek yemeği seviyorsanız 2 gününüzü ayırın ve Beyrut'u ziyaret edin. Üstelik uçakla 1saat 30 dakika uzaklıkta!
Yemek demişken, mutlaka ve mutlaka 'Sultan İbrahim' ismini verdikleri barbun balığını, ve tabiki humus ve falafeli yiyin. Marina'daki lokantalar son derece lüks ve kaliteli. Bir akşam yemeğini oraya ayırırken diğerini de geleneksel bir Lübnan lokantasında geçirebilirsiniz. Eğer ki eğlence severseniz; sazlı sözlü lokantalarda yer ayırtın. (Bunların yanında hamburger yenir mi demeyin, pek ala yenir.)
Beyrut'u ben çok sevdim, umarım siz de gider ve orada güzel vakit geçirirsiniz. Peace!!!
