Haftanın Panoraması

Evet efendim, ligler başladı. Önce Türkiye ligini değerlendirmek gerekirse; atmosfer ve yenilik anlamında göze çarpan aman aman bir şey göremedim. Temposuzluk ve oyunun kesilme hızı bağlantısı neredeyse aynı. Hatta sıcaklık ve nem de devreye girince oyun diye bir şey yok adeta.

Temposuzluk kelimesini açacak olursam; oyuncuların art niyeti, hakemlerin oyun bilgisinin zayıf oluşu ve sıcaklığın/nemin etkisi büyük. Üzülerek söylemek istiyorum, ligimizde Avrupa'da neredeyse hiçbir ligde görmediğimiz bir şey var :

"Oyuncuların oyuna ve seyirciye olan saygısının olmaması ya da az olması."

Bu olumsuzluklara onlarca örnek gösterilebilir. Ancak, pozitif tarafta kalmak istersek, bu oyunu seviyoruz. Gelişimi için de iyi niyet ve bilgi yeterli diye düşünüyorum.

Logo

Avrupa'da ise; Premier League her zamanki gibi bomba gibi maçlarla başladı. Gerçekten o coğrafya futbolun hakkını veriyor. Dünyanın en güzel sporu için gerekli her şeye sahipler ve bunu da hem maddi hem de manevi anlamda çok iyi kullanıyorlar.

Fransa'da son şampiyon PSG çalkantılı (Messi'nin ayrılması,Mbappe ile olan sıkıntılar ve Neymar'ın ayrılma olasılığı) transfer sezonu sonrası lige de galibiyetle başlayamadı ama lig için doğal favori konumunu koruyor.

Almanya'da Süper Kupa mücadelesinde Tuchel kupayı Leipzig'e kaptırdı ki haftasonun en önemli sürprizlerinden biriydi bence. Son dakikalarda yeni transfer Harry Kane bile oyuna girdi ama kupanın galibi Leipzig oldu. Harry Kane için bir parantez açacak olursak; hem Bayern hem Tottenham için win-win bir tranfer olduğu düşüncesindeyim. Önümüzdeki günlerde gol makinesi Almanya'da çalışmaya devam edecek ve bakalım hangi ilkleri-rekorları göreceğiz.